14 MART

 Hekimlik mesleğinin ne kadar kutsal olduğunu, bu mesleği hiç bir çıkar gözetmeden canla başla çalışan hekimlerimizi tenzih ederim

Hastaların yüzüne bile bakmadan muayene eden hekimlerimizin, 

Covid 19 sürecinde kendine yıllık izin yazdırıp pusuda bekleyen hekimlerimizin, 

Covidli hastaya bir kere bakmadığı halde covid farkı alan hekimlerimizin, 

Yanlış order verip oluşan sorunlardan kendini sorumlu tutmayan hekimlerimizin, Hasta yakınına hiç bir empati belirtisi göstermeden annen öldü deyip daha sonrasında hekime şiddet diye ortada dolanan hekimlerimizin, 

Asistan hekimlerin çalışma saatini görüp hiç bir talepte bulunmayan hekimlerimizin,

Hasta =para gören hekimlerimizin,

Kendisine para girişi olsun diye önüne geleni hastaneye yatıran hekimlerimizin,

Bu ülkenin her evladı her meslek grubu zor yetişiyor, kendini beyaz Türk sanan hekimlerimizin,

Servisine gidip hastasına bakma tenezzülünde  bulunmayan hekimlerimizin,

Kendilerini üstün zekalı sanan hekimlerimizin, 

Hiç bir  branşa saygısı olmayan hekimlerimizin, 

Hasta haliyle asistan hekimleri çalıştıran hekimlerimizin, 

Liste sırasında bir diğeri ondan önce yazıldı diye kavga eden hekimlerimizin, 

Rektör doktor değilse küçümseyen hekimlerimizin, 

Her zaman her şeyin en fazlasını isteyen hekimlerimizin, 

14 mart tıp bayramında şuan grevdeyim ama özel ameliyat istersen alırım diyen hekimlerimizin, 

14 mart tıp bayramınız kutlu olsun. Her fırsatta dile getirdiğiniz bir cümle var. Biz bu ülkeden gideceğiz bu ülke bizi sömürüyor. Gerçekten siz bir gidin ve biz bir görelim sizin gibi hekimler olmayınca bu ülkede neler oluyor.

                                 

DİĞERLERİ

 Siz Hiç Görünmez Oldunuz Mu?

Sağlık çalışanı= doktor. Biz eskiden doktorlar ve diğerleriydik, şimdi diğerleri grubunda bile yer almıyoruz. Bizi kimse duymuyor, görmüyor. Biz kim miyiz? Serumu geç çıktı diye üzerine yürünen , damar yolu bulunmadı diye dövülen, doktor gelmediği için hakaret edilen, doktor orderı düzgün vermediği için eczane ile her gün ilaç için görüşen, nöbette dinlendiği için tutanak tutulan, hastanede olmayan malzeme için hasta ve hasta yakınları tarafından  azarlanan, tek bir forma renginin içine hapsedilen, öğle arası olmayan, hastada yaşanan her olumsuz durumun sorumlusu olan , hastanede sen diye hitap edilen, vicdansız ve merhametsiz olarak yargılanan, covidli odalardan çıkmayan, canları istediklerinde istedikleri servise sürgün edilen, hak ettiği maaşı almayan, hastaların giderken hocam size ve diğerlerine teşekkür ederiz diye yazdıkları diğerleriyiz BİZ.

 Biz aslında; hemşiresi, doktoru, fizyoterapisti,  hasta bakıcısı, diyetisyeni, anestezi teknikeri, eczacısı, temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi, teknik görevlisi, memuru, kantin görevlisi, laborantı, sekreteri bizler bir ekibiz. Siz ötekileştirmeye devam edin biz buradayız biz varız hep de var olacağız.

Sizlere çok teşekkür ederiz covid sürecinde sağlık çalışanlarına %100 ek ödeme yapacağınızı söyleyip. Bizlere 300 tl verdiğiniz için. Sağlık çalışanlarına zam yapacağınızı söyleyip, hekim maaşına 5000 tl zam yaptığınız için . Hakkımızı istediğimizde bize vicdansız mısınız bu işi para için mi yapıyorsunuz dediğiniz için, sayenizde kendimizi dilenci gibi hissettiğimiz için teşekkür ederiz.

Sizler ki bizim vicdanımızı sorgulayacak en son kişilersiniz. Hastaneler ticarethane değil bizlerde sizin köleniz değiliz.

                                                                                               

                                                                                                   

TON FARKI

Özgürlük nedir?
Bizde herşey yanlış anlaşıldığı gibi bu durumda hep yanlış anlaşılıyor.
Bir insan dövmeli ise özgür.
Bir insan alkol alıyorsa özgür.
Bir insan esrar alıryorsa özgür.
Bir insan piercing takıyorsa özgür.
Bir insan bikini giyiyorsa özgür.
Bir insan sigara içiyorsa özgür
Bir insan sevgilisiyle aynı evde kalıyorsa özgür.
Bir insan örtülüyse bağnaz.
Bir insan namaz kılıyorsa bağnaz.
Bir insan sakallıysa bağnaz.
Bir insan alkol alımıyorsa bağnaz.
Bir insan bara gitmiyorsa bağnaz.
Bir insan bakireyse bağnaz.
Herkesi bu şekilde etiketliyoruz. Bu şunu yaparsa bucudur. En önemli şey özgür düşünebilmek. Hayatımıza kendimize etiket takmak zorunda değiliz. Alkol almak seni özgür yapmaz almamak seni bağnaz yapmaz. Bu sadece bir tercih. Önemli olan seninle aynı düşünmeyen bir insanın, insanca yaşabilmesi için hakkını savunmak. Diğer türlüsü sadece menfaattir. En kolay yaptığımız etiketlemek. Eğer vizyonu misyonun sadece alkol almaktan ibaretse o hayat bitik bir hayat. Eğer vizyonun misyonun sadece namaz kılmaktan ibaretse o hayat bitik bir hayat. Sabahlara kadar içip akşam arkadaşlarla dakılmayla geçen bir ömür ile sabahlara kadar namaz kılmayla geçen bir ömür arasında hiç bir fark yok.

YETER ARTIK

Üzgünüm...

Kadınlar korkuyor, çaresiz, umutsuz.

Ne kadar normal hepimiz için bir kadının öldürülmesi, taciz edilmesi, tecavüz edilmesi, dövülmesi, hakaret edilmesi. Bu duruma tepki veren insanlara sinir olmaya başladık. Olması gereken buymuş gibi. Biz hala ne yapmışta haketmiş onları onu tartışalım. Öldürülmek için , dövülmek için , tazic edilmek için, tecavüz edilmek için insan ne yapmış olmalı ki bu hak görülmeli. Neden yetkililer bu kanayan yaraya kesin bir çözüm getirmiyorlar. Kendi bekalarıyla alakalı bir konu olduğu zaman hiç acımaları olmadan, sırf kendi menfaatleri için özenle çalışıyorlar. Bu konu onları alakadar etmiyor dövülen, öldürülen kendi anneleri, eşleri, kardeşleri değil. Türkiyede bir kadın daha ölmüş ne olacak. Başka olaylara gösterdikleri özeni gösteremiyorlar.  Unutma canını acıttığın o insanlar, hiçe saydığın her kadın, incitilen her çocuk, zülmedilen o hayvanlar  bu ülkenin canı. Geç verilmiş adalet, adelet değildir. Yazıklar olsun size. Birileri birilerinin canını aldı, birileri birilerinin hayallerini. Siz sadece izlediniz her olayda yaptığınız gibi. Bizim ne giydiğimizi, ne düşündüğümüzü sorguladığınız kadar serbest bıraktığınız her insan için kendinizi sorgulayın. Asıl soru şu bir kadının öldürülmesi veya tecavüz edilmesi sizin için önemli mi?HAYIR.

KADIN

Bu ülkede kadın olmak, susmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, dövülmektir.
Bu ülkede kadın olmak, anne olmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, yemek yapmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, teninin gözükmemesidir.
Bu ülkede kadın olmak, bakire olmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, baş kaldırmamaktır.
Bu ülkede kadın olmak, kocaya tapmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, bize sunulan hayatı yaşamaktır.
Bu ülkede kadın olmak, tecavüze uğramaktır.
Bu ülkede kadın olmak, sorgulamamaktır.
Bu ülkede kadın olmak, yok olmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, gülmemektir.
Bu ülkede kadın olmak, aldatılmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, erkeğe hizmet etmektir.
Bu ülkede kadın olmak, gece yıldızları görmemektir.
Bu ülkede kadın olmak, sevmemektir.
Bu ülkede kadın olmak, yargılanmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, başkaları tarafından kabul görünmektir.
Bu ülkede kadın olmak, erkek çocuğu doğurmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, öldürülmektir.
Bu ülkede kadın olmak, çaresizliktir.
Bu ülkede kadın olmak, görünmemektir.
Bu ülkede kadın olmak, yalnız olmaktır.
Bu ülkede kadın olmak, 8 MART'TA anılmaktır.

HYMEN

Gergin bir hava salonu esir almıştı. Yüksek tondaki sesler yavaş yavaş fısıltıya dönüşmeye başladı .ve yargıç duruşmayı tekrar başlattı.

-Sayın Carmel ayağa kalkar mısınız?

-Yüce mahkemenin huzurunda sadece doğruları söyleyeceğine yemin  eder misin ?

Carmel  kendinden emin bir şekilde ayağa kalktı ve rahimin getirdiği incile el basarak yemin etti. Savunmasına geçmeden önce  derin bir nefes  aldı.

-Ben Carmel  Taylor. Savunmamı istediğiniz konu bekaretim. Bekaret  nedir? Kızlık zarının latince ismi Hymen’dir.
Carmel'ın hayatında hiç bu kadar utandığını hatırlamıyordu . Böylesine özel bir durumu hiç tanımadığı insanlara anlatıyordu . Konuşmaya mecburdu. Ve devam etti.
-Hymen vajinanın yaklaşık 1-2 cm  içerisinde bulunan bir mukozal kıvrımdır. Oldukça esnek bir yapıya sahiptir. Cinsel ilişki sırasında kanama olabilir , olmayabilir.Bu zar asla kaybolmaz .Yapısı değişiklik gösterir.Bu yüzden bir kadının bakire olup olmadığını testle anlayamazsınız.
Carmel'de çok iyi biliyordu ne anlatırsa anlatsın boştu. Kan gelmemişti.  İnsanlar sadece burasıyla ilgileniyorlardı.
- Hymenin fizyolojik görevinden çok toplumsal ve adli yönü sizin  için daha önemli. Yüce mahkemenin yasalarına ve Tanrının sözlerine göre bakire olmayan bir kız asla evlenemez.
Carmel öfkeliydi,  kırgındı ve yalnızdı.
- Sorarım sizlere bu mahkeme daha önce herhangi bir erkeği bu şekilde yargıladı mı? Hayır yargılamadı. Kiliselerde kadınların bekareti konuşulurken erkeklerin bekareti konuşuluyor mu? Hayır. Bu nasıl adalet yada bu nasıl bir Tanrı. Kadınların 2. Sınıf insan olduğu, erkeklerinin bekaretinin sorgulanmadığı bir yargı sistemi. Kadınların bacak arasıyla kafayı bozmuş bir Tanrı.Bu kabul edilir bir şey değil. Mantıkla açıklayamazsın bu durumu.

Sesler yükselmeye başlamıştı yargıç araya girmek zorunda kaldı.

-Sayın Carmel  yüce mahkemeye  ve İsa'ya hakaret etmektesin sözlerinize dikkat etmeniz öneririm . Aksi takdirde jüri bunu göz önünde bulunduracak .

Carmel gözleriyle salonu taradı kendinden davacı olan kocası karşı taraftaydı hemen arkasında ailesi. Ve izleyiciler kendi ailesinden kimse gelmemişti. Jürinin bulunduğu tarafa çevirdi bakışlarını sadece 10 jüri üyesinin 6’sı bayandı . Carmel biraz rahatlamıştı . Jürideki bayanların onu anlayacağını umuyordu.

-Sayın Carmel savunmanıza devam eder misiniz?

-Sizin inandığınız tanrıya inanmıyorum . Benim inandığım tanrının üzerine yemin ederim ki evlendiğimde bakireydim.Belkide  Edric’in penisi küçüktü.
Carmel bunu söylediğine inanamıyordu lakin pişman değildi. 

Edric şahsına hakaret edilseydi belkide bu kadar sinirlenmezdi konu Edric’i Edric yapan pensi olduğu için ayağa kalkıp öfkeden kudururcasına kendini daha doğrusu penisini savundu.Yargıç tekrar araya girdi. Tekrar salon sessizleşti.

-Sayın Carmel söyleyeceğiniz başka bir şey var mı?

-Sayın yargıç söyleyeceklerim bitmiştir.

-Jüriyi karar vermesi için odalarına gönderiyorum. Duruşmaya ara verilmiştir.

2 saat süren bekleyişin ardından  jüri kararını verdiğini açıkladı ve yargıç duruşmayı tekrar başlattı.

-Sayın jüri üyelerimizin kararını açıklamadan önce sayın Carmel ve sayın Edric sizlerin ayağa kalkmasını istiyorum. Sizinde bildiğiniz gibi eğer jürinin kararı olumsuz olursa cezası ölüm. Sayın Edric hala yasal olarak karınız olan Sayın Carmel’dan şikayetçi misiniz?

-Evet. Yüce mahkemenin adaletine güveniyorum.

-Cork kasabasının değerli halkı jürinin kararı 9 suçlu 1 suçsuz  yönünde. Sayın Carmel suçludur. Duruşma bitmiştir.

Carmel zorlukla tutundu masadan ölüm cezası değildi onu sarsan 6 bayanın bulunduğu jüriden sadece 1 kişinin onu suçsuz görmesiydi.Belkide Carmel hiçbir zaman bilmeyecekti onu suçsuz görenin bir erkek olduğunu.

Edric mutluydu . Pis gülümsemesiyle zafer kazanmışcasına etrafına bakındı. Onun erkeklik gururu için bir kadının hayatı.

 Carmel ,Cork kasabasının tek ölen kadını değildi . Niceleri öldü ve ölmeye devam ediyor. Bir deri parçası bir kadının hayatından daha önemliydi...

MEDYANIN TOZ PEMBELİĞİ

Hadi dostum biliyorsun , bu kadar aptal olma . Kimden mi bahsediyorum,  teknolojik yapıdan bahsediyorum . 
Saçmalama televizyonla tabi ki bir derdim yok ,benim sorunum içinde sakladıkları. 
Eeeee söze gir artık diyorsun. Karşısına geçip de gözlerini kısarak izleyenler için bu serzenişim.  Senin kafanda hala bir soru işareti yoksa sen takıl dostum bu yazıyı okumana  gerek yok. Valla helal olsun senaristlere avatar ,yüzüklerin efendisi halt etmiş onların yanında .Böyle bir hayal ürünü yok . 
Dizideki A oyuncusunun annesi , babası ölüyor ne üzücü olay demi  ölüm bu boru mu ?               
 A oyuncusunda ne saç bozulmuş ne cilt , bebek gibi maşallah dimdik ayakta . İnsanız biz en küçük streste midesi ağrıyan,  sivilce çıkaran . 
B oyuncusu hapse giriyor  . B oyuncusunun maşallah psikolojisi normal , gözaltı morluğu yok muntazam . İnsanız biz duyguları olan hayalleri olan , hapis gibi bir olayda hayatında yıkıma uğrayacak canlılarız. 
C oyuncusu tecavüze uğruyor,  tarifi olmayan bir acı bir yıkım . C oyuncusu herkesi karşısına alıyor bir anda çok güçlü bir kadın oluyor herkes onun masumiyetini biliyor ve ona zarar veren herkesin sonu kötü bitiyor . Ne yazık ki tecavüze uğrayanın üzerinde ne olduğu konuşulan bir ülkede yaşıyoruz . Tecavüz edenle , tecavüze uğrayanın evlendiği takdirde ceza indirimine gidildiği bir ülkedeyiz.  Güçlü bir kadın olmak mı gerçek ne biliyor musun herkes sana orospu diyecek senden yararlanmak için etrafında dolaşan cinselliğe aç köpekler olacak .
D oyuncusu bir doktor. D oyuncusu her şeye koşturuyor her vakadan anlıyor diğer sağlık elemanlarına gerek yok o doktor o her şeyi bilir zaten . Tanrıdan sonra en kutsal meslek . Diksiyon süper , oldukça sosyaller,  bu işi kesinlikle para için yapmıyorlar . Gerçek ne biliyor musun ailelerin doktor ol bizi kurtar dediği yer burası.  Öz güvenin eksik olduğu bir meslek grubu , onu tek kurtaran doktorluk rozeti o doktor herkes haddini bilmeli. Tuvalete bile stetoskopla gidenler varya ben bokun tekiyim ama şu stetoskop gördün mü bana saygı duyacaksın mesajıdır.  Hastasının yüzüne bakmadan muayene edenlerin olduğu yer burası .
E oyuncusu kenar mahallenin güzeli . E oyuncusu çok fakir bir aileye sahip , her şeye tek başına yetmeye çalışıyor. Fizik deseniz ona göre,  dişler muntazam , kıl tüy yok doğuştan tüysüz ,oldukça kibar ve saygılı . Gerçek ne biliyor musun dostum , fakirlik demek ay sonunu getirememek demek,  aç kalmak demek , çaresizlik demek . Aç kalan bir insan ne olur biliyor musun ilk önce sağlığı gider  depresyona meyillidir,  bütün insanlara kinlidir. Çöken bir ruh hali bozuk poz turu beraberinde getirir. Sana gelip de zengin bir erkek bakmaz güzelim . Ne yazık ki gerçek hayat böyle değil güzelim .
F oyuncusu bir iş adamı . F oyuncusu çok zengin , çok merhametli , çok zeki . Kızın biri başkasının cv kullanarak  iş başvurusu yapıyor kimse anlamıyor adam o kadar sığır ki anlamıyor . Gerçek ne biliyor musun dostum o mevkide bir adam yanına bu kadar yaklaşacak birinin dalağına  böbreğine kadar inceletir .
G oyuncusu zengin bir ailenin oğlu. G oyuncusu çok fakir bir ailenin kızına aşık oluyor. Kız nasıl gururlu nasıl . Doğuştan sosyete güzeli . Ondaki görgü hiç bir karakterde yok . Gel gör ki ailesinin para için yapmayacağı yok . Kız için neler yapıyor neler bir anda kız oğlanın zayıf noktası oluyor . Hiç bir şeye boğun eğmeyen bu kız kocası öldürülecek diye başkasıyla birlikte oluyor . Düşman karakterlerin en zekisi plan 10 numara 5 yıldız . Gerçek ne biliyor musun dostum G oyuncusu o kıza bakmaz . Bu kadar gururlu bir insan başkasıyla yatmaz.  Bu mevkide bir adama düşmanı 2. sınıf bir plan hazırlamaz.
 H oyuncusu bir polis . H oyuncusunun çok güzel bir ekibi var aksiyon sahnesini aratmayacak olaylar yaşıyorlar , o çatışma senin bu çatışma benim koşturuyorlar. Patlamalar , silahlı saldırılar hepsinden sağ çıkıyorlar.  Haksızlığa asla boğun eğmiyorlar canları pahasına,  zaten ölümsüzlük iksiri var hepsinde . Gerçek  şu ki dostum , bizim polislerimiz ölüyor , arkalarında gözü yaşlı aileler bırakıyorlar . 
J oyuncusu bir orospu . J oyuncusu başı dimdik yürüyor , kimseyi umursamıyor , hayatı gayet iyi. Alkol sigara tüketmesine rağmen hiç bir kötü belirtisi yok . Gerçek şu  ki  dostum,  sen orospusun toplum için tehlikesin senin öldürülmen gerek ezilmesi gereken bir böceksin sen . Kimse bilmez şerefsizlere kucak açtığını toplumun pisliklerini teninde barındırdığını.  Bir suçlu lazım oda sensin . Kimse sana kiraya ev filan vermez verirse de seni en kısa zamanda becermek ister. Sen o kadar alkolü iç sigara iç ne cilt kalır ne diş kalır ne tip .

Bu karakterlerin hiç biri televizyon bağımlısı değil ellerini kumandaya sürmüyorlar neredeyse . Takipçisi sayısına bakmakmış,  kimler neler paylaşmış böyle şeylerle kesinlikle ilgilenmiyorlar . Zenginde fakirde  gayet zevkli giyiniyor  her gün farklı giyinebiliyorlar.  Kimsenin saçı bakımsız değil , herkes ortodonti tedavisi görmüş, daha  kaslardan bahsetmedim herkes vücut çalışmış , kızlar son derece tüysüz ve kusursuzlar . Sabah uyandıklarında ne gözlerde çapaklanma ne ağız kokusu ne terleme olağanüstü her şey.  Göz kamaştırıcı. Gerçek  şu ki  dostum,  sabah uyandığında saçı dağılan,  ağzı kokan , gözleri çapaklanan,  ara sıra ishal olan 
yada kabız olan , sevinçleri üzüntüleri olan , yaşadığı acı karşında götü başı dağılan bir canlısın.