3 Ağustos 2018 Cuma

ÇOĞUNLUK

Part2
Hızlı bir şekilde kapatılmış bir kapı. Ardından geçen uzun bir süre. Telefonun alarmı çalmaya başlıyor.  Demir yatakta cenin pozisyonunu almış ne zamandır bu şekilde durduğunu anımsamaya çalışıyor. Yataktan doğrulmaya çalışıyor uyuşmuş bedeni, ağzında acı bir tat . Aynadaki yansımasına  uzun uzun  bakıyor .  Keşkelerle dolu olan hayatını düşünüyordu. Ertelediği alarm tekrar çalmaya başladı.  Derin bir iç çekip hazırlanmaya başladı. Demir nefret ediyordu alarm kurmaktan. Eskiden kalma bir alışkanlıktı.  Zaten kendi işinin patronu. Gün geçtikçe nefret ettiği işinin biricik patronuydu.  Demir köpekler gibi nefret ediyordu yaptığı işten.  Her ne kadar maneviyatı büyük  benim için  parası  önemli değil desede iğreniyordu yaptığı işten .  Güzel  bir duş  aldı giydiği her şeyin marka olmasına çok dikkat ederdi . Zaten benim param var imajıydı.
Demir yıllarca bu yalanla avuttu durdu kendini. Bir bakım merkezinin sahibiydi ve bundan nefret ediyordu. Bir alayı cahil insana is vermiş olmaktan her şeyden herkesten nefret ediyordu başka şansı olsa ilk fırsatta kaçardı. Yüzüne  kocaman  bir  gülümseme  yerleştirip  dışarı  çıktı. Hala taksidini ödediği  bmw marka arabasıyla   öncelikle bir çiçekçiye uğraması gerekiyordu.  Üzerine de seni üzdüğüm için özür dilerim seni çok seven kocan notunu yazıp karısının iş yerine gönderdi.  iş yerine vardığında vardiya  değişim saatine dek gelmiş olacaktı neyse aç köpekler bir insan araba görürler diye düşünmeye başladı bu düşüncesi bile içini ısıttı.  Arabayla  kapıya yaklaştığında iş verdiği insanlar kapının önündeydi.  Demir için büyük gururdu onlar gibi ezik değildi, yakışıklıydı , bakımlıydı ihtiyacı  olmadığı  için  çalışıyordu.  İş verdiği insanlar Demir için  ezilmesi  gereken  bir  böcek gibiydiler.  Demir kibirli bir  bakışla  selam  verdi. Demir iş verdiği Nermini odasına çağırdı.  Demir kendinden emin durmaya çalışarak  iş verdiği kişinin önünden odasına  girdi  .İş verdiği Nermin başının döndüğünü ve oturmak için  izin istedi . Demir bir kez daha tiksinerek baktı maaş verdiğimiz adamın götü  başı dökülüyor diye düşündü.  Gayri ihtiyar yüzüne bile bakmadan otur işareti yaptı .  O sırada çaycıyı çağırdı  kahve istemişti canı. Çaycı  odaya gelince sustu gidince konuşmaya  devam etti. Hafta sonu  yapacağı kaçamak için 1+1 olan dairesini temizlemesini söyledi , Cuma günü işe değil eve temizliğe gidecekti.  Karşından bir cevap beklemedi  zaten rica etmedi emretti.  Nermin yapmacık bir gülümsemeyle odadan ayrılırken çaycı kahveyi  getirdi. Saate bakıp durdu ve nihayet karısı aradı çok mutlu olduğunu onu bir daha üzmemesini söyledi.  Demir çok pişman olduğunu söyledi.  Demir oluşturduğu havadan son derece mutluydu. Saat on ikiye yaklaşırken eve gitmek için arabasına giderken montunu giymiş bekleyen sekreterine eve bırakabileceğini söyledi.  Sekreter yarı cilveyle kabul etti . Yol boyu karısının ne kadar şanslı olduğunu sizin değerinizi bilmeli gibi cümleler sarf etti . Zaten karısı çalışıyor arabada biraz sekreterlerle oynaştıktan  sonra ne ilkti nede son olacaktı onu eve bırakıp eve gitti . Gömleğini değiştirmesi  gerekiyordu ruj olmuştu arabanın  bagajından yedek gömleğini alıp çatıya çıktı kirli gömleği bir poşete koydu . 3 kattaki evinin kapısını sessizce açtı . Yatak odasının  kapısı kapalıydı açmak istemedi . Dışardaki insanlardan ne kadar nefret ediyorsa karısındanda nefret ediyordu belki de en çok ondan nefret  ediyordu.  Çocuklarından birinin yanına kıvrıldı . Hafta sonunu  düşününce mutlu oldu. Peki Demir yine Demir olmak ister miydin?







ÇOĞUNLUK

Part 1
Hızlı bir şekilde kapatılmış bir kapı. Ardından geçen uzun bir süre. Telefonun alarmı çalmaya başlıyor. Nermin yatakta cenin pozisyonunu almış ne zamandır bu şekilde durduğunu anımsamaya çalışıyor. Yataktan doğrulmaya çalışıyor uyuşmuş bedeni , ağzında acı bir tat . Aynadaki yansımasına  uzun uzun  bakıyor . Keşkelerle dolu olan hayatını düşünüyordu. Ertelediği alarm tekrar çalmaya başladı.  Derin bir iç çekip hazırlanmaya başladı.  Hızlıca ortalığı toplamaya başladı oysa saat oniki bile değildi hem de 4 vardiyasındaydı.  Nermin bunu bir kural haline getirmişti saatler öncesinden bir sürü alarm kurardı.  İşe geç kalmayı asla kabul edemezdi.  Yaptığı işten nefret ediyordu ama bunu kabul edemezdi patronunun gözünde en gözde elemanı olmalıydı yada kendini bununla avutmalıydı.  Ortalığı toparladı,  akşam için  yemek hazırladı sıra hazırlanmaya geldi. Mavi pantolonun üzerine hala taksidini ödediği ipek gömleğini giydi. Saçlarına kendince bir fön çekti.  Son olarakta altın kaplama takılarını taktı.  Bu takılarını mutlaka takardı.  Yaptığı işten duyduğu ezikliği ancak bu şekilde kapatabiliyordu.  Para için yapmıyorum bu işi maneviyatı büyük . Bu altınlar param var benim imajıydı. Nermin yıllarca bu yalanla avuttu kendini . Hasta bakıcı olmaktan onun bunun altını temizlemekten iğreniyordu başka şansı olsa ilk fırsatta kaçar giderdi. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip dışarı çıktı.  Öncelikle bir çiçekçiye uğraması gerekiyordu.  Üzerine de seni üzdüğüm için özür dilerim seni çok seven kocan notunu yazıp saat 18:00  çalıştığı yere gelmesini söyleyip çalıştığı yere en yakın yere kadar yürüyüp taksiye bindi . Hem ucuz olacaktı hem de herkes işe bile taksiyle geliyorsun niye çalışıyorsun böyle bir yerde senin ihtiyacın yok ki diyeceklerdi.  Bunun düşüncesi bile içini ısıtmıştı. Erken mi gidiyorum diye düşündü erkende değildi 20 dakika vardı mesainin başlamasına. Taksiden indiğinde çalışma arkadaşları kapının önündeydi . Nermin için büyük bir gururdu onlar gibi ezik değildi , güzeldi , bakımlıydı ihtiyacı olmadığı için çalışıyordu.  Çalışma Arkadaşları Nermin için ezilmesi gereken bir böcek gibiydiler.  Nermin kibirli bir bakışla selam verdi o sırada patron arabasıyla kapıya yanaşmıştı.  Patron Nermine odasına gelmesini söyledi.  Nermin kendinden emin durmaya çalışarak patronun arkasından odaya girdi . Nermin biraz başının döndüğünü söyledi oturmak için izin istedi patron gayri ihtiyar eliyle otur işareti yaptı . Kendine bir kahve söylemek için çaycıya seslendi.  O kadar bağırmasına gerek yoktu zaten temizlik yapıyorum bahanesiyle kapıyı dinlemeye çalışıyordu.  Çaycı kapıyı çalıp içeri girdi odayı şöyle bir süzüp dışarı çıktı. Çaycıyla Nermin kapıda karşılaştı , Nermin hiç renk vermeden dışarı çıktı.  Çalışma arkadaşları hala soyunma odasındaydılar.  Tamda Nerminin istediği gibi patronun onu niçin çağırdığını sordular . Nermin tiksinerek baktı arkadaşlarına keyfini çıkara  çıkara bir ihtiyacım olup olmadığını birde ortak bir aile dostumuz var onunla ilgili bir şeyler sordu. Herkesin yüzüne şöyle bir baktı inanmışlardı.  Nermin de biliyordu ki çaycı çoktan karşılıklı oturarak konuştuklarını söylemişti.  Nermin işinin başına dönmüştü iğrenerek yaptığı işinin başına. Sürekli saate bakıp duruyordu ve saat 6. Çaycı, Nermin diyerek bütün katları inletmişti.  Nermin son derece şaşkın bir yüz ifadesi takınıp aşağı indi . Çaycı çoktan çiçeği Nermin adına teslim almış ve notu da okumuştu. Herkes biliyordu bunu Nermine kocası tarafından gönderildiğini.  Nermine biraz pahalıya mal olmuştu ama olsun gündüz vardiyasındaki Neclanın kuzeni ile ayni apartmandaydı kocası ile olan kavgasını çoktan Neclaya yetiştirmiştir.  Neclanın ağzını ve diğerlerinin ağzını ancak bu şekilde örtebilirdi. Nermin oluşturduğu havadan son derece mutluydu. Vardiya bitmişti servis herkesi evine bırakıyordu gece vardiyası olduğu için servis tıklım tıklımdı.  Serviste herkes Nerminin kocasına övgüler yağdırdı,  böyle bir kocaya sahip olduğu için çok şanslıydı.  Ellerinde çiçeklerle Nermin servisten indi doğruca çatıya gitti ve çiçekleri bir poşete koydu. Sonra 3. katta olan evinin kapısını sessizce açtı ve içeri girdi.  Yatak odasının kapısı kitliydi zorlamadı tekrar dayak yemek istemiyordu,  çocuklarının birinin yanına kıvrıldı.  Mutluydu Nermin, şuan herkes onun yerinde olmak istiyordu.  Peki sen Nermin yine Nermin olmak ister miydin?

14 MART

 Hekimlik mesleğinin ne kadar kutsal olduğunu, bu mesleği hiç bir çıkar gözetmeden canla başla çalışan hekimlerimizi tenzih ederim Hastaları...