13 Kasım 2018 Salı

HYMEN


Gergin bir hava salonu esir almıştı. Yüksek tondaki sesler yavaş yavaş fısıltıya dönüşmeye başladı .ve yargıç duruşmayı tekrar başlattı.
-Sayın Carmel ayağa kalkar mısınız?
-Yüce mahkemenin huzurunda sadece doğruları söyleyeceğine yemin  eder misin ?
Carmel  kendinden emin bir şekilde ayağa kalktı ve rahimin getirdiği incile el basarak yemin etti. Savunmasına geçmeden önce  derin bir nefes  aldı.
-Ben Carmel  Taylor. Savunmamı istediğiniz konu bekaretim. Bekaret  nedir? Kızlık zarının latince ismi Hymen’dir.
Carmel'ın hayatında hiç bu kadar utandığını hatırlamıyordu . Böylesine özel bir durumu hiç tanımadığı insanlara anlatıyordu . Konuşmaya mecburdu. Ve devam etti.
-Hymen vajinanın yaklaşık 1-2 cm  içerisinde bulunan bir mukozal kıvrımdır. Oldukça esnek bir yapıya sahiptir. Cinsel ilişki sırasında kanama olabilir , olmayabilir.Bu zar asla kaybolmaz .Yapısı değişiklik gösterir.Bu yüzden bir kadının bakire olup olmadığını testle anlayamazsınız.
Carmel'de çok iyi biliyordu ne anlatırsa anlatsın boştu. Kan gelmemişti.  İnsanlar sadece burasıyla ilgileniyorlardı.
- Hymenin fizyolojik görevinden çok toplumsal ve adli yönü sizin  için daha önemli. Yüce mahkemenin yasalarına ve Tanrının sözlerine göre bakire olmayan bir kız asla evlenemez.
Carmel öfkeliydi,  kırgındı ve yalnızdı.
- Sorarım sizlere bu mahkeme daha önce herhangi bir erkeği bu şekilde yargıladı mı? Hayır yargılamadı. Kiliselerde kadınların bekareti konuşulurken erkeklerin bekareti konuşuluyor mu? Hayır. Bu nasıl adalet yada bu nasıl bir Tanrı. Kadınların 2. Sınıf insan olduğu, erkeklerinin bekaretinin sorgulanmadığı bir yargı sistemi. Kadınların bacak arasıyla kafayı bozmuş bir Tanrı.Bu kabul edilir bir şey değil. Mantıkla açıklayamazsın bu durumu.
Sesler yükselmeye başlamıştı yargıç araya girmek zorunda kaldı.
-Sayın Carmel  yüce mahkemeye  ve İsa'ya hakaret etmektesin sözlerinize dikkat etmeniz öneririm . Aksi takdirde jüri bunu göz önünde bulunduracak .
Carmel gözleriyle salonu taradı kendinden davacı olan kocası karşı taraftaydı hemen arkasında ailesi. Ve izleyiciler kendi ailesinden kimse gelmemişti. Jürinin bulunduğu tarafa çevirdi bakışlarını sadece 10 jüri üyesinin 6’sı bayandı . Carmel biraz rahatlamıştı . Jürideki bayanların onu anlayacağını umuyordu.
-Sayın Carmel savunmanıza devam eder misiniz?
-Sizin inandığınız tanrıya inanmıyorum . Benim inandığım tanrının üzerine yemin ederim ki evlendiğimde bakireydim.Belkide  Edric’in penisi küçüktü.
Carmel bunu söylediğine inanamıyordu lakin pişman değildi. 
Edric şahsına hakaret edilseydi belkide bu kadar sinirlenmezdi konu Edric’i Edric yapan pensi olduğu için ayağa kalkıp öfkeden kudururcasına kendini daha doğrusu penisini savundu.Yargıç tekrar araya girdi. Tekrar salon sessizleşti.
-Sayın Carmel söyleyeceğiniz başka bir şey var mı?
-Sayın yargıç söyleyeceklerim bitmiştir.
-Jüriyi karar vermesi için odalarına gönderiyorum. Duruşmaya ara verilmiştir.
2 saat süren bekleyişin ardından  jüri kararını verdiğini açıkladı ve yargıç duruşmayı tekrar başlattı.
-Sayın jüri üyelerimizin kararını açıklamadan önce sayın Carmel ve sayın Edric sizlerin ayağa kalkmasını istiyorum. Sizinde bildiğiniz gibi eğer jürinin kararı olumsuz olursa cezası ölüm. Sayın Edric hala yasal olarak karınız olan Sayın Carmel’dan şikayetçi misiniz?
-Evet. Yüce mahkemenin adaletine güveniyorum.
-Cork kasabasının değerli halkı jürinin kararı 9 suçlu 1 suçsuz  yönünde. Sayın Carmel suçludur. Duruşma bitmiştir.
Carmel zorlukla tutundu masadan ölüm cezası değildi onu sarsan 6 bayanın bulunduğu jüriden sadece 1 kişinin onu suçsuz görmesiydi.Belkide Carmel hiçbir zaman bilmeyecekti onu suçsuz görenin bir erkek olduğunu.
Edric mutluydu . Pis gülümsemesiyle zafer kazanmışcasına etrafına bakındı. Onun erkeklik gururu için bir kadının hayatı.
 Carmel ,Cork kasabasının tek ölen kadını değildi . Niceleri öldü ve ölmeye devam ediyor. Bir deri parçası bir kadının hayatından daha önemliydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

14 MART

 Hekimlik mesleğinin ne kadar kutsal olduğunu, bu mesleği hiç bir çıkar gözetmeden canla başla çalışan hekimlerimizi tenzih ederim Hastaları...